30 Kasım 2012 Cuma

Yanık

Yanık acısı geçer de , izi geçmezmiş...


Defterlerim var, içinde binlerce kelime, aynı harflerle yazılmış. Hepsi de aynı şeyleri söylüyor , anlayana.
Yalnızlıktan, acıdan, yorgunluktan bahsediyor, ağlıyor. Geçmişten birşeyler çıkarıyor ortaya.


Ilgaz yolunda Orhan Hakalmaz bir türkü söylüyor. Ne zaman gitsem o yolu, kac kere gitsem, o soğuk kış günü geliyor aklıma. "Anam ağlar başucumda" diyor. Babam arabayı sürüyor, Annem , Ahmet(kardeşim) ve ben. Gözlerimin kaydettiği o yol manzaraları, üşüyorum. 



Cebeci İstasyonuna giderdim eskiden, trenleri izlerdim. Trene binerdim, gürültüsünü severdim, aynı güzergaha gidip gelmesini , kaybolmamasını severdim. Şimdi yoklar... Artık, trenler hızla gidecekmiş , gitmeleri gereken yerlere, ne yazık! Oysa  hep sakince gitmeli adreslerine...

Yetmiyor vaktim tüm olanları hatırlamama, isimlere, anlara, anılara yetmiyor. Biz hayrın içindeki şerri ve şer sandığımızdaki hayrı kabullenmemekte ısrarcı kullar. Öylesine doldurup gidiyoruz hayatı. Parmak hesabı ile tuttuğumuz dostlarımızı , kah silip , kah yazarak gereken yerlere bitiriyoruz...

Defterleri kurcalıyorum, yırtıp atıyorum. Yakıyorum gazabımla her bir kelimeyi. Üflüyorum avuçlarımdan muhtelif yerlerine şehrin sokaklarının. Gürültü alıp yürümüşken, o da karışsın gitsin diye. Allah'ım aklımı kurtaramıyorum.





Kendime gelmem gerek şimdi. Ayakta kalmam gerek, sürünsem de tutunacak bir yer bulup yükselmem gerek...

Yazıp yazıp sildiğim bir cümle idi.

"Öyle bir acı ki bu anne!"

Başkalarından sakındıklarını, kendi hiddetinle , kendi fırtınanla , kendi gözyaşlarınnda boğmaya çalışmak...
Ciğeri beş para etmeyenlere ses çıkaramazken, dünyadaki en değerli varlığına hak ettiği kıymeti vermemek. Sonra O'nun gözlerinden dökülen incilerin, senin ciğerine saplanması, nefes alamaman...

"Öyle bir acı ki bu anne!"

Beni ancak Sen anlarsın...

Ne zamandan beri içimdeki cümlelerin bazıları bunlar.

Tıpkı bir potpori gibi :)  içimdeki korodan yükselen sesler. Çok sesliyim her daim. Beni bilen bilir. Ne hep mutluyumdur, ne hep üzgün. 30 lu yaşların da etkisi var bunda bence.
Hayallerimle, geçtiklerimle, geçirdiklerimle, elimdekilerle, elimden kaçırdıklarımla bazen mutlu , bazen pişmanım...


Ama bu şarkıyı da çok seviyorum. Hüzünle içiçe bir kıpırtı var. Sting hüzün, Craig David de heyecan katıyor dinlerken: ))

Bu şarkıları muhakkak dinleyin, ömrünüzün bir yerlerine gideceksiniz belki ...

Bir daha bu kadar uzatmamak üzere . Esselam!




1 yorum:

  1. Şarkı da yazı da muhteşem olmuş.İçindeki sıkıntıyı çok güzel yansıtmışsın.İçini bir aynadan görmrk gibi.Tam benim tarzımsın şarkı benim gibi

    YanıtlaSil