23 Şubat 2013 Cumartesi

Vesaire

Acaba diyorum, ben mi fazla yükleniyorum hayatı , yoksa o mu çöktü bana sormadan omuzlarıma...

Neyse ne !

Öyle ya da böyle gelmişiz bu yaşa. Şimdi dertlenmenin ne anlamı var?

Olur mu Azîzim! Otuzlu yaşlar , sorgulama yaşları hayatı...

Sora sora Bağdat...

Saçma!

Yolumu, yönümü, yol arkadaşlarımı , duraklarımı soruyorum. Ses, yok.

Bir kitap okuyorum, içim aydınlanıyor, sonrası kör karanlık. Bir şarkı dinliyorum, sanki bana anti-depresan oluyor, sonra dalıyorum  diplere köşelere, tozunu kaldırıyorum olur olmaz rafların...


Diyorum ki , mükemmel nasıl olunur..

Yok öyle dava diyor vicdanım, nefsim ona oldum olası muhalif. Ayartıyor beni. Eksik kalmamalıyım.

Defterleri doldurup taşırdığım, üstünü karaladığım cümlelerin içinden çıkamadığım o anlar. Kabulleniyorum işte. Eksiklik demek , ben demek ...

Yazık ettiğim onca zaman!

Durmadan birilerinin yaralarını sarmak ile uğraşırken, kan kaybettiğimin farkına varamayışım . Dikiş dikerken, hayal kurarken, döküp saçtığım bir hayat.

Kendi hayatımı koysam kenara  ya diğerleri! Anne olmak , eş olmak , evlat olmak ...

Eksik kala kala, düşe kalka insan olmak .

Tozları ıslak mendille aldığım için utanmamam gerek, dün akşam ekmeğimizin arasında peynir yediğimiz için de, utanılası onca gerçek varken.

Peynir güzeldir vesselam. Hele yanında domatesle.

Varsın bu üçüncü günü olsun hırkamı üstüste giyişimin,  kurallar kurallar kurallar ... Boşver gitsin!

Kitaplarımla yeniden barışıyorum sanki.

Mustafa Kutlu'dan "Huzursuz Bacak" adlı kitabı bir solukta okudum. Son dönemde hiç böyle olmamıştı, çekti beni içine hikaye, zaman zaman benim "bacak da tıkladı" :)

Sokakta yürür gibi okunacak bir kitap , öylesine hayattan!

Bir de dipnot düşeyim bu hengameye :

"Harâbât ehline hor bakma Şakir
Defineye mâlik virâneler var..."

Esselam!



4 yorum:

  1. cok hos yazmıssın handecim, sanırım hayatta "maksimum"u değil, bize göre "optimum"u yakalamaya çalışmalıyız..

    YanıtlaSil
  2. Bize dayatilan mukemmeliyetcilik hissinden siyirilmazsak, ne mutlu anne, es ya da is kadini olabiliriz. bir kac yilin bana ogrettigi buydu :-) tesekkur ederim, begenmene sevindim :-)

    YanıtlaSil
  3. Saat gecenin 01:20 si canım domatesli peynirli ekmek istedi :)))

    YanıtlaSil
  4. :) evet cümleyi yeniden okuyunca benim de canım istedi : ))

    YanıtlaSil