23 Temmuz 2013 Salı

İftar ve sevinç ve Zeynep...

Ramazan'ın güzelliklerinden biri de , iftar davetleri.

Aileniz ve sevdiklerinizle büyük sofralar kurmak , iftar vaktini beklerken edilen sohbetlerin tadına doyum olmuyor.

Cumartesi günü teyzemin kızı Fatma Ablam'ın Kırıkkale'deki bahçesine gittik. Küçük bir huzur bahçesi, yani bana hep öyle geliyor. Bir yaşam alanı, bir de odası olan 2 katlı,  teraslı, havuzlu, bahçesinde çeşit çeşit meyvesi olan, herşeyden önemlisi ev sahipleri dünya tatlısı olan bir bahçe...

Bu saydıklarım süper lüks şeyler değil, bir memur maaşı ve karı koca uyumu ile yapılan ama değme villalardan daha değerli bizler için.

Bir bahçemiz olmasını , öyle küçük bir ev yaptırıp, Zeynep'imin toprakla barışık büyümesini çok istiyorum. Daha kendimize ait bir evimiz yokken, bu uzak bir hayal olsa gerek...

Yine bu hayallerle çıktık yola , öğlenden sonra. Annemi de aldık. Babam'a uğradık...

Kırıkkale'nin girişinde Babamın kabri. Annem "en büyük pişmanlığım oraya götürmek oldu" diyor. Ama öyle şaşkındık ki, düşünemedik ... Ölüler, bizleri perşembe ikindi vaktinden sonra , cuma günü cuma vaktine kadar görürlermiş ziyaret edersek . Ama biz hep hafta sonu gidebildiğmiz için, babam bizi hiç göremiyor dedim anneme. Üzüldük ama elden ne gelir...

Zeynep arabada uyuyordu, babası yanında kaldı. Biz annemle elele babama doğru gittik. Ben Yasin-i Şerif okurken bir baktım annem elleriyle toprağı kazıyor. Anlamadım önce , sonra ara verip baktığımda, tepeden dedemin, babaannemin, babamın kabrine doğru su geldiğini gördüm. Su içinde kalmışlardı. Annem su kabirleri yıkmasın diye, parmakları ile toprağa oluk kazıyordu. Dikenlere, taşlara , çamura aldırmadan. Hayat arkadaşını orda da rahat ettirmek istiyordu. Gözlerim doldu...

En çok acı çeken o idi. Herkes kendi üzerine alsa da acıyı... Her akşam yolunu beklediği adamı , sıkıntılar olsa da hayatı paylaştığı sevdiğini kaybetti. Gerisi benim için hikaye. Herkesin gözünün yaşı kurudu ama onun hala kurumadı...

Babamı bıraktık, yola koyulduk bahçeye doğru.

Ablamlar evin önünü karo döşetmişler , halılar serildi tıpkı çocukluğumda dayımların bahçesinde olduğu gibi.
Yemekler hazırlandı, iftar beklenirken Zeynep havuzun keyfini çıkardı. Küçücük boyuna aldırmadan , derin havuza atlamaya çalışsa da , ben elini bırakmadığım için gidemedi :) Tam eğlencelik saatlerdi. Mutlu kahkahaları , sessiz bahçelerde çınlıyordu ...

Havuza yapışsa da, zorla çıkardım ve üzerini değiştirdim kuzucuğumun. Başladık fotoğraf çılgınlığına. Yeğenler ellerine profesyonel makine geçirmenin heyecanı ile başladılar herşeyi çekmeye. Zeynep balının bahçe fotoğrafları da oldu bu sayede.Kendisi bahçeden salatalık toplayıp bir de üzerine "bana şepet lasım" anne demeye başladı. Yıkamadan yemesine izin verdim o salatalığı. Toprak insanın hamurunda olduğu için olsa gerek,  çaktırmasa da özlem duyuyor...

İftar vaktine doğru dayımlar da gelince iyice güllük gülistanlık oldu ortalık. İkinci halı serildi , ikişer sofra kuruldu , yemekler bereketlendi ... Yaklaşık 30 kişi topladık sofraya . Kalabalıkla güzelleşiyor iftar yemekleri,  öyle tatlı , öyle lezzetli idi ki...

Bulaşık faslı zor oldu gerçi : ))

Bu arada cemaatle kılınan akşam ve teravih namazını Zeynep ve Büşra kuzuları sabote etmek için ellerinden geleni yaptılar.

Teravihten sonra toplanıp gidelim diye ayaklandık, arabalara yerleşip vedalaştık ama sahurda gözleme , katmer yapacağız diyerek bizi geri indirdiler arabalardan :) dayanamadık...

Gece 2 de bahçede ateş yakıldı sacda gözlemeler ve katmerler pişti. Bu arada bizim bebeler temiz havadan ve arabada biraz uyku gezdirmesinden bayıldılar ...

İftar cemaatinin biraz fire vermesi ile azalmıştık ama yine 20 kişi idik.  Yine sofralar kuruldu, Bahçeden domates , salatalık , biber geldi. Sıcak gözlemeler ve  demli çay ile sahur edildi. 

Karnımız doyduğu ve artık yeme imkanımız kalmadığı için evimize dönmemize izin verildi.

Gün ağırırken Zeynep'i yatağına yatırdım. Erken kalkacağından emin olduğum için kısacık da olsa uyumak için ben de yattım .

Zeynep saat 9:00 da uyandığında , onunla güzel bir gün daha geçirmek için ben de kalktım :)

Hala dinlenebildiğim söylenemez ama yine olsa yine yaparım :O)


Sizlere de böyle neşeli, mutlu iftar ve sahurlar dilerim ... 


Esselam... 











































1 yorum:

  1. Yeririm ben bu zeynoyu Rabbim ağzınızın tadını bozmasın canııımmm maşaallah sağlıkla daha keyifli huzurlu ibadeti Ramazan lara eriştirsin;)))

    YanıtlaSil