7 Ağustos 2019 Çarşamba

Sol Ayağım

Salı sabah 07:00.

Sol ayağımdaki ağrı tüm vücuduma yayılmıştı ve minibüste ayaktayım.

Ayaklarım beni taşıyor ama ben ne taşıyordum bilmiyorum.

Minibüs kalabalık sayılmazdı, sarıya boyanmış metali iki elimle kavradım ayakta durabilmek için.

Alçak camlı minibüsleri ayaktayken dışarıyı izleyemediğim için sevmiyordum. "Boyum kısa olsaydı" dedim içimden. Boyum herkesin beni fark edeceği kadar uzundu, üzgündüm.

Her sabah müzik dinlerdim işe giderken, her sabah başka hissederdim aynı şarkılarda. Salı sabahı üzgündüm. Zeynep hastaydı, arkamdan ağlamıştı, ben gidiyordum, içime ağlıyordum.

Ne zamandır gerçekten ağlamamıştım, sadece kendi kendime. Bu beni daha güçlü yapmıyordu, geç anlamıştım. Sarıya boyanmış demir, camdan ellerimin aksi, akan yol, duymuyordum kendimden başka ses. Sesim kulağımdaki şarkıyı söylüyordu, şarkı ne söylüyordu bilmiyordum.

Ayaklarım benden başka onlarca şey taşıyordu artık. Büyüdükçe artan dertlerimi, edemediğim küfürleri, atamadığım yumrukları, söyleyemediğim sevgimi, kurduğum ve kuruttuğum hayallerimi... İşte her sabah uyandığımda, yataktan doğrulup, bir dakika daha fazla karşı duvara öylece bakarak soluklanmam bundandı. Her gün taşıyacağım yeni bir yük ekliyordum kendime...

Az ilerde bir koltuk boşaldı, oturdum, başımı benden önce bilmem kaç kişinin yaslandığı kirli cama yasladım. Yaşlandım. Bitmek bilmez sandığım her şeyi insanların tükettiğini anladım. Önce cama, sonra yola aktı düşüncelerim. Bitmek bilmez sandığım yol, bitmek bilmez sandığım her şey bitti.

Binlerce fotoğraf çekmiştim, yüzlerce küçük film. Her birinde bir sırdan bahsediyordum. Kimi zaman bu sırrı saklıyor, kimi zaman aşikar ediyordum. Oysa biliyordum, kimse taşımazdı beni ayaklarımdan başka. Oysa bilmeliydim, başkalarına açtığım alan genişledikçe, kendime küçük bir mezar bırakmıştım dünyada.

Bu kadar açmamalıydım kucağımı, bu kadar çok sevmemeliydim kimseyi kendimden başka...

Salı sabah saat 08:00.

Simitçinin tezgahında kaç simit kaldığını sayıyordum,bitmez sandığım ömrüm gibi, simitçinin bitmez sandığı simitler bitiyordu...

Temmuz 2019




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder